ANKARA - CHP'li komisyon üyesi Sezgin Tanrıkulu, Kürt sorununun tarihsel olduğunu ve çatışmalı süreçte mağdur olanların Meclis çatısı altında dinlenmesi gerektiğini söyleyerek, "Bir çalışma takvimini önümüze koymamız gerekiyor" dedi.
DEVA Partisi Milletvekili ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi Mehmet Emin Ekmen, komisyonda Kürt sorununun demokratik çözümü doğrultusunda atılması gereken adımlara işaret etti. Ekmen, komisyonda bulunan üyelerin şiddetsiz bir Türkiye hedefi ile hareket ettiğini ve bunu desteklediklerini ifade etti.
Farklı fikir ve ideolojilere sahip olduklarını ancak hedef ve amaç konusunda ortak fikre sahip olduklarını söyleyen Ekmen, “Bu komisyonun oluşum sürecine de baktığımızda iktidarın, devlet kurumlarının öncelikle sürecin ihtiyacı olan yasal düzenlemeler noktasında böyle bir komisyonu kamuoyunda tartışmaya açtığını alıyoruz. Sürecin ihtiyacı yasal düzenlemelerdir. Toplumun ve milletimizin ihtiyacı da normalleşme, demokratikleşme, özgürlük alanlarının genişlemesi ve hukuk devletinin uygulamada ve daha sonradan mevzuatta kayıt halkına alınmasını, güvence halkına alınmasıdır” dedi.
ABDULLAH ÖCALAN’IN SÖZLERİNİ ANIMSATTI
Yasal düzenleme ve demokratik talepler doğrultusunda komisyonun oy birliğine varması gerektiğini belirten Ekmen, “Şunu bir kere daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Bu bir çözüm süreci değildir. Bu inşa edicilerinin, çağrıcılarının ifadesiyle öncelikle bir barış duruyor. Ömer Öcalan ilk İmral'ya gittiğinde şöyle bir cümleyi kamuoyuna açıkladı. ‘Bana imkan ve fırsat verilirse ben bu meseleyi silah ve şiddet zemininden hukuk, siyaset ve demokrasi zeminine çekmeye muktedirim’ dedi. Dolayısıyla bizim öncelikle fesih, silahsızlanma, eve dönüş başlıkların üzerine yoğunlaşıp, bununla birlikte ama bunun ardında da daha güçlü bir şey Cumhuriyetimizin yüz yıllık sorunları demokratikleşme, yapısal ve anayasal reformların üzerinde yoğunlaşmamız gerekiyor” diye konuştu.
‘BARİYER KOYMUYORUZ, KOLAYLAŞTIRIYORUZ’
Ekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Komisyonun görev süresi de belli olduğuna göre bu görev süresi içerisinde bütün bu sorunlarının çözümünü bırakın konuşulmasının dahi zorlukları ortadadır. Ancak AKP Parti dostlarımıza bir tavsiyede bulmak istiyorum. 2013’te Cumhuriyet tarihinin en büyük demokratikleşme paketlerinden biri açıklandı. Eğer bu görüşmede devam ediyorken kendilerini sıklıkla ifade ettiği demokratikleşme ve reform ihtiyacını tek taraflı bir gündemle kamuoyunun gündemine getirir ve başka yargı uygulamalarından olmak üzere yargı uygulamalarından bir takım sıkıntılı uygulamalarına son verilirse bu komisyonda kurulmasına sebep olan temel motivasyon üzerinde çok daha kolay yoğunlaşacaktır. İktidarın bir el atmasını bekliyoruz. Bir takım dil uyarıları yapıldı. Mesela ‘Şu olmazsa bu iş olmaz. Şöyle olmazsa bu iş olmaz.’ Bizim arzu ettiğimiz ancak iktidarın yanaşmadığı bir takım demokratikleşme adımları olmaz ise biz çıkıp tekrardan şunu mu diyeceğiz; Sakın bu devlete güvenme mi diyeceğiz? Toplum bizi dinliyor. Toplum bizi izliyoruz. İleri sürdüğümüz her konu bu sürecin önüne bloke edici bir bariyer değildir. Kolaylaştırıcı bir unsurdur. İktidar partisi de böyle anlaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
'MAĞDURLAR DİNLENSİN'
Söz alan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da sorunun çözümünün toplumsallaşması için Meclis’in tartışmaları komisyona taşıması gerektiğini ifade etti. Kürt sorununun tarihsel olduğunu ve çatışmalı süreçte mağdur olanların Meclis çatısı altında dinlenmesi gerektiğini ifade eden Tanrıkulu, sürece güvenin de ancak bu şekilde artabileceğine vurgu yaptı. Tanrıkulu, “Önceliklerin yer alacağı bir çalışma takvimini önümüze koymamız gerekiyor. Kimleri dinleyeceğimizi önümüze koymalıyız” dedi.
Tanrıkulu, Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol ve Eren Bülbül’ü ailelerinin yanı sıra Cumartesi Anneleri/İnsanları ve Diyarbakır’da oturma eylemi düzenleyen annelerin aynı anda dinlenmesi gerektiğini ifade etti.