RIHA - İran-İsrail çatışmasına dair değerlendirmelerde bulunan gazeteci Hamo Haroution Moskofian, "İşler çığırından çıkmadan kalıcı ve tüm coğrafyayı içerisine alacak bir barışın sağlanması gerekiyor" dedi.
İsrail-İran arasındaki çatışmalar 13 Haziran'dan bu yana devam ediyor. 15 Haziran’da İran ile ABD arasında Uman’da dolaylı nükleer silah görüşmelerinin yapılması planlanırken, İsrail’in başlattığı saldırılardan sonra İran müzakere masasından kalktı. İran-İsrail arasında şiddetlenen çatışmaların tüm Ortadoğu’yu da etkisi altına alması bekleniyor.
İran-İsrail arasında süren savaşa dikkat çeken Lübnan'da gazetecilik yapan Hamo Haroution Moskofian, değerlendirmelerde bulundu.
GAZZE, LÜBNAN, SURİYE VE İRAN
Moskofian, ABD’nin çıkan savaşta başat rol aldığını ifade ederek, Suriye’de Beşar Esad rejiminin düşmesinde, İsrail’in Gazze’de Hamas’ı ve Lübnan’da Hizbullah’ı hedef alması ardından gerçekleştiğine dikkat çekti. Moskofian, “Suriye’de rejim düştükten sonra Alevilerin, Kürtlerin ve Dürzilerin hedef alınışlarını izledik. Bunlar yaşanırken İsrail yavaş yavaş Ortadoğu’da işgalini yaydı. İran’ın nükleer silahlarını bahane ettiler ama meselenin bu olmadığını biliyoruz. Bu İran’ın rejimine dönük bir saldırıdır. 40 yıllık Ayettullah (Humeyni) rejimini bitirmek için saldırılara başladılar. İran da buna karşılık veriyor” dedi.
‘NETENYAHU TÜM ORTADOĞU’YA HÜKMETMEK İSTİYOR’
Çin’in, İran petrollerinin yüzde 80’ini ithal ettiği için şimdiki rejimin düşmemesi için elinden geleni yapacağını ifade eden Moskofian, “İsrail; İran rejiminin Rusya, Çin, Pakistan, Kuzey Kore gibi devletlerden destek alacağını hesap etmedi. Bu devletler, İran rejiminin düşmesi halinde, sıranın kendilerine geleceğini anladılar. İlk olarak Rusya, Orta Asya ülkeleriyle parçalanma yaşayabileceğini, Pakistan saldırıların hedefi olabileceğini, Çin ise kendi egemenliği altında tuttuğu Uygurlar tarafından saldırıya uğrayabileceği tehlikesini gördü. Bunlar onlar için büyük sorunlar barındırıyor. Bu yüzden İran rejiminin düşmemesi ve Binyamin Netenyahu’nun bu savaşı tamamen bölgeye yaymaması bu devletler için şuan çok önemli. Netenyahu rejimi, tüm Ortadoğu’ya hükmetmek istiyor” diye belirtti. Moskofian, bölge ülkeleri arasında İran’ın durumundan etkilenebilecek ve olası çatışmaların yaşanabileceği bir başka ülkenin Azerbaycan ve Ermenistan olabileceğine işaret etti.
‘NASIL BİR ÖZGÜRLÜK?’
Dünyanın bu saldırılar nedeniyle nükleer tehdidi yaşayacağını vurgulayan Moskofian, bunun sebeplerinin başında İran’ın da hükmetme karakterinin geldiğini belirtti. Moskofian, “Birçok komünistin, sosyalistin ve Kürt’ün kanı İran rejiminin eline yapışmıştır. Çoğu insan Ayettulah rejimi gibi rejimlerin bir an önce son bulmasını ve özgürlüğün sağlanmasını istiyor. Bir özgürlükten bahsediliyor ama bu nasıl bir özgürlük? Suriye’de son süreçte yaşanan gibi mi? Yoksa Amerika’da bugün Los Angelas sokaklarında gördüğümüz tarzda bir özgürlük mü? Ya da Rusya ve Ukrayna’nın bir birini sınırsız bombalaması gibi mi? Hatta Türkiye’deki gibi bir demokratik özgürlük (!) mü? Çoğu insan bu rejimlere alıştı artık. O yüzden çoğu değişimden korkuyor. Çünkü İran köklü ve zengin bir ülke. Herkesin orada işi ve yatırımı var. Bu yüzden gelecekten şüphe ediyorlar. Çünkü bu rejim gittiğinde yerine kimin geleceği kafalardaki en büyük soru işaretidir” ifadelerini kullandı
Çatışmalarda Kürtlerin hedef alınmasının yüksek ihtimal dahilinde olduğunu kaydeden Moskofian, sözlerini şöyle sürdürdü: “İran, Federe Kürdistan Bölgesi’ne de hükmetmek istiyor. Bugün her an her ülke bir diğerine saldırabilecek bir pozisyonda. Sadece silahların konuştuğunu görüyoruz. Kürtler için durumun tehlikeli olabileceği kanaatindeyim. Türkiye, Suriye ve İran’ın Kürtleri hedef alması olasılıklar içerisindedir. Bildiğimiz üzere saldırıların bir başka yönü de enerji hatlarıdır. Bildiğimiz gibi Asya’da Azerbaycan ile Türkiye arasında yapılmak istenen ve hayata geçmesi beklenen Zengezor Koridoru var. Yapılmak istenen şey Hindistan’dan bir enerji yolu açmak. Bu sebeple Pakistan ile müttefik olan Azerbaycan bu yeni güzergahta yer almıyor. Eğer Rusya, Ukrayna ile olan savaşını bitirirse burada sarsıcı rol oynamaya devam edecektir. Var olan savaşa Rusya ve Çin de dahil olursa işler çığırından çıkacaktır. Tüm coğrafyayı içerisine alacak bir barışın sağlanması gerekiyor.”
MA / Ceylan Şahinli