Yazar Zeren: Edebiyatımız gerçekliğimiz karşısında zayıf

img
AMED - Kürt edebiyatının halk gerçekliği karşısında zayıf kaldığını söyleyen yazar Deniz Faruk Zeren, "İlerici insanlığın önemli bir parçası olan halkımızın bu düzeyde de bir edebi gerçekleşmeye ihtiyacı var. Bunun için her yazarımızın kendi üretim sürecini derinleştirmesi gerekiyor” dedi. 
 
Yazar Deniz Faruk Zeren’in yeni kitabı “Ben Bermal” Dipnot Yayınları’ndan yayımlandı. Daha önce “Dört Mevsim İlkbahar”, “Yasak Kitap”, “Zerya-Serhatta Bir Gün”, “Tam Ağlayacaktım Arkadaşlar Dokundu” kitaplarını kaleme alan yazar Zeren, son kitabıyla birlikte kendine has anlatım tarzı ve dilini daha iyi oturttuyor. Gerçekten esinlenerek kurgusal tarzda kaleme alınan eser Kürtlerin hikayesini/ mücadelesini anlatmak bakımından yeni bir tarz niteliği taşıyor. Geçmişin ve günümüzün harmanlanarak anlatan yazar Zeren, "Ben Bermal” ile okuyucuya Kürt halkının mücadelesine, bu mücadele içindeki değişime de tanıklık etme şansı sunuyor. Yazar Zeren son kitabı ve edebiyat üzerine sorularımızı yanıtladı. 
 
Yazı/yazımla olan ilişkini merak ediyorum? Yazmaya ne zaman, nasıl başladın, yazıyla kurduğun bağ nedir?
 
 
 "Tam ağlayacaktım arkadaşlar yaz” dediler. Yalnız arkadaşlar da değil, çocukken kitap için dayak yemiş, türlü yalnızlık ve kırılmalara maruz kalmış biri olarak yazmakla olmak önemli bir seçenek olarak belirdi önümde.
 
Yazı ile edebiyatla kurduğum bağ benim için eski, köklü giderek derin anlamlar içeren bir yerde duruyor. Kitaplarla, kitap kurtlarıyla büyüdüm, evimizin bahçesine, üzüm bağlarına kitap, dergi, gazete gömdüm, sakladım, emanet verdiğim kitaplar yüzünden çok erken yaşlarda işkence ile tanıştım absürt gelecek belki ama tamamen öyle oldu. Sonra kitaplarla kitap kurtlarıyla ilişkim hep sürdü her yerde her koşulda devam etti ve onlar giderek anlamaya, yazmaya da yönlendirdiler. Sağ olsunlar. Bu giderek benim için bu varlık yokluk savaşında kişisel olarak var olabileceğim, dayanabileceğim yapısal bir meseleye dönüştü. Hayatımın bir döneminde kısa bir süre bulunduğum hapishanede bu daha da yoğunlaştı ve arkadaşlarımın uğraşları ve cesaretlendirmeleri sonucu ciddi bir yaşamsal uğraşa, arayışa dönüştü. İlk ciddi yazınsal işlerimi onların sayesinde ortaya çıkardım. Her zaman da ulaşabildiklerime danışmak, yönlendirme beklemek gibi alışkanlıklarım var. Kısacası, “Tam ağlayacaktım arkadaşlar yaz” dediler. Yalnız arkadaşlar da değil içimden ta derinlerimden çocukken kitap için dayak yemiş biri olarak, türlü yalnızlık ve kırılmalara maruz kalmış biri olarak yazmakla olmak önemli bir seçenek olarak belirdi önümde. Öğrenmeye, denemeye, gelişmeye çalıştım. Çalışıyorum da.
 
Son romanına değinmeden önce genel kitaplarındaki tarza değinmek istiyorum. Gerçekçi bir tarzı benimsiyorsun. Yine bu topraklara, özellikle de Kürtlere dair bir hikâye anlatıyorsun. Bunu tercih etmenin nedeninden biraz söz eder misin?
 
Bazı kurgular var gerçeğin yanına yaklaşamaz bazı gerçekler de var kurguya sığamaz. Bizim halk olarak böyle farklı bir gerçekleşme durumumuz olduğuna inanıyorum. Ülkemizde hemen her gün olup bitenler, geçmişimizi ve geleceğimizi belirleyen her mesel bize sanatın gücünü olabildiğince geliştirerek ifade etmeyi buyuruyor, sorumluluklar yüklüyor. Bunu böyle hissederek yaptığımız işlere yönelince zaten anlattığımız hikâye, yaptığımız iş onlara dair olmak yolunda ilerliyor. Aidiyetine böylelikle kavuşuyor. Belki “sorumluluk” diyerek çok kaba ifade ettim bu kavram elbette tek başına çok yetersiz, ruhsal, duygusal bir bütünleşme halinin, halkımızın hikayesine dahil olabilme halinin kişisel olarak da ortaya çıkmasından hissiyat olarak da yükselmesinden bahsediyorum. Ben bunun için çabalıyorum ve henüz yolun çok başındayım.
 
Ben halkını seven biriyim. Sanatımı yaparken halkımın özgürlük arayışından, ezilen üretici sınıfların yerel ve evrensel deneyimlerinden, birikimlerinden, mücadelesinden ve kararlılığından feyz alıyorum. Kendimi bunun bir parçası olarak görüyorum ve sanatımı da buna karşı sorumlu olarak görüyorum. Özgürlük ve eşitlik için büyük bir yolculuk yapan bir halkın bireyi olup bu gerçeklikten ayrı bir arayışa düşmek doğru gelmiyor bana. Layık olmaya çalışmalıyım. Benim şahsen nasıl derler mottom budur, motivasyonum ve doğru bulduğum budur.
 
 "Ben Bermal”de Qerejdağ’ın eteğinde bir ilçede mücadeleye atılan genç insanların öykülerini, o coğrafyayı, insan karakterini, inancını, azmini –elbette sadece bu değil-okuyoruz. “Ben Bermal”in öyküsü nasıl oluştu, nasıl bir fikriyat etrafında doğdu?
 
 
Kadın devriminin Kürt halkının toplumsal, tarihsel, iktisadi ve idari gerçekliği içinde ne kadar büyük bir olay, olgu olduğunu, bunu kavramakta ne kadar geri kaldığımı gördüm.
 
Evet, “Ben Bermal” mekânsal olarak Qerejdağ’ın eteklerinde bir kasabada geçiyor. Karaova benim için bir plato. Bu platoyu bu romanda biraz daha fazla kullanabildiğimi düşünüyorum. Ancak tek bir yere değil hemen her yere her bölgeye de benzeyen yanları olması bakımından yerel değil genel bir hikâyenin kısa bir parçası gibidir kurgusu. Bu platoyu her yere taşıyabilsin istedim okur. Kendi hikâyesini bulsun, bütünleşebilsin. Ben aslında doğrusunu söylemek gerekirse bir kadın devrimciden yola çıkarak hem Kürt Kadın Hareketi’nin gelişimini hem de bu gelişimin genel yükselişe etkisini konu edinmek istiyordum. Yazma süreci benim için gayet öğretici oldu ve fark ettim ki ben doğrudan hedeflediğimi değil kadın hareketinin genel mücadele üzerindeki ve özel olarak erkeğin değişimindeki rolünü anlatan bir roman yazıyorum. Bu bilinç düzeyimle de alakalı olabilir erkek kişi olarak devrimci kadını doğrudan anlatmaya kalkışmanın gerçekçi olmadığını en azından mevcut düzeyimle mümkün ve doğru olmadığını gördüm. En doğrusu erkeğin değişimindeki etkisini gösterebilmekti, bu yanı daha çekici geldi bu hikâye özgülünde. Mazlum’un Samsa oluşu, Gregor Samsa’ya (Franz Kafka'nın uzun öyküsü Dönüşüm'deki hayali karakter) gönderme ve sancılı dönüşüm çabası, kadınla etkileşim halindeyken zihinsel duygusal ve hatta fiziksel değişimini anlatmak, konu etmek daha doğru ve gerçekçi geldi. Böyle bir eğitim ve evrilme yaşadım kendi içimde. Daha da geliştirilebilir daha da işlenip derinleştirilebilir bir konu açılmış oldu önümde. Kürt gerçekliğinde erkekliği ve kadını iyi tanımak daha iyi tanıtmak gerektiğini bir kez daha gördüm ve aslında kadın devriminin Kürt halkının toplumsal tarihsel iktisadi ve idari gerçekliği içinde ne kadar büyük bir olay, olgu olduğunu bunu kavramakta ne kadar geri kaldığımı gördüm. Aslında neye elini atsan kadın emeği var, hangi taşı kaldırsan bu çelişki var. Erkeğin iktidar olma kalma kadının devrim yapma kavgası var. Bunlar gayet çarpıcı ve bu boyutlarda bir roman için galiba sadece bir giriş olarak kalabildi. Bunlar uzun yıllardır tartışılan meseleler ancak kavrama düzeyimiz yokmuş gençlikten mi dersin toyluktan mı dersin ne yazık ki yokmuş vaktiyle.
 
“Ben Bermal” hem birçok kahramanı içinde barındıran bir kitap hem de aslında kahramanları yücelten, insanüstü yapan olgudan da uzak. Kitaptaki karakterlere baktığımızda ücretli öğretmen Mazlum, at arabacı Celo, ortaokul öğrencisi Sarı Derya, Azad… Bu özel bir tercih mi ve nedeni nedir?
 
Çok kısaca ifade etmem gerekirse ayrıca teşekkür ederim bunu böyle görüp sorduğun için. Devasa yerel ve evrensel sonuçlara yol açmış Kürt halkının büyük özgürlük yolculuğunun ana karakterleri esasta hamallar, at arabacıları, öğrenciler, rençberler, işçiler olmuştur. Tam anlamıyla “anamız amele sınıfıdır” ve halen en ağır yükler onların sırtlarındadır. Onların alın terlerine borçluyuz, yaratıcılıklarına borçluyuz. Emek hareketi de denilmesinin sebebi budur. Özel seçkin seçilmiş insanlar değil tamamen çıplak emekle yaşayan insanlar. Onları özel kılan yalnızca özgürlük tutkuları ve bu tutkuları için hiçbir kahramanlıktan kaçınmamaları. Benim edebiyatım onlarla, onların bakışlarıyla gelişebilirse ilerleyebilir öyle hissediyorum bunu. Dünya fikri olarak da beslendiğimiz kaynak bu.
 
Kitabı okurken en fazla hissettiğim şey de “eskinin” yeni bir dille anlatılması oldu. Eski geçmişe dair hikâyeleri bugüne aktarırken bir edebiyatçıyı/yazarı zorlayan şey nedir?
 
İster geçmiş, ister bugün ister gelecekle alakalı olsun her hikâye kendi dilini bulabilirse doğru şekillenebiliyor. Bunu arayıp bulmak eseri yazmaktan daha zor, en uygun muhtevayla dili buluşturmak zorundasın. Mekân, zaman, dil ve hareket bütünlüğü hikâyenin ruhuyla bütünleşebilmeli. Bunu aramak, bulmak; yazar olmak işte. Yapmaya çalışıyorum. Uğraşıyorum bunun için. Daha da gelişeceğine serpileceğine inanıyorum.
 
Kürt halkı hem yaşadığı acılar hem de gösterdiği direnişle Ortadoğu ve dünyaya örnek halklardan biri. Bu bağlamda her bir bireyin bile yaşadıklarına baktığımızda ciddi hikâyeler görüyoruz. Ancak ben bunun edebiyata yansımasını eksik bulanlardan biriyim.  Bu konuya dair senin değerlendirmelerin nedir? Bu sorunun aşılması için neler yapılabilir?  
 
Haklısın edebiyatımız gerçekliğimiz karşısında zayıf. Diğer sanat dallarında da gelişmeye ihtiyacımız var. Üretim bu sorunları aşmanın başlıca yolu. Üretim yayınlama ve paylaşama, yaygınlaştırma olanaklarının çoğaltılması gerektiğini düşünüyorum. Bizim edebiyatımız halen kararına varmamış dersem arkadaşlar meramımı anlayacaklardır. Mesele yalnızca olan biteni anlatmak değil. edebiyat bunun için uygun bir araç değil. Tarihçiler, tarih yazıcıları, vakanüvisler bunu yapabilirler. Yapmalıdırlar da hem de en gelişkin yöntem ve araçlarla. Bizim edebiyatımızın olup bitenler, yaşananlar etrafında ortaklaşan, duyguda, hissiyatta, tepkide anlayışta kavrayışta ortaklaşan kültürel derinleşmeye ve gelişmeye yol açan bir olgu haline gelme sorunu vardır. Bu halklaşmadır uluslaşmadır, evrenselleşmedir, bizim edebiyatımızın bu düzeyi açığa çıkarıp geliştirmesi gerekmektedir, bizim edebiyatımızın bunun bir parçası önemli bir parçası olarak gelişmesi ve yükselmesi sorunu vardır, bunun yaratılması için her yolun denenmesi gerekmektedir. Bütün önemli evrensel edebiyatın sırrı budur. Olup bitenleri birbirimize ve karşımızdakilere anlatmamızın pek bir edebi etkisi yok. Evrensel, ilerici insanlığın önemli bir parçası olan halkımızın bu düzeyde de bir edebi gerçekleşmeye ihtiyacı vardır. Bunun bir parçası olabilmek tek tek her yazarımızın kendi üretim sürecini geliştirmesi derinleştirmesi gerekiyor sanırım.
 
 Dijital medyanın hakim olduğu bir çağda günden güne okuma oranları düşüyor. İnsanlar bir bağımlılık gibi telefon ve bilgisayar ile vakit geçiriyor ancak kitap için vakit yaratılamıyor. Bu durumun kendisi edebiyatın özelde de Kürt halkı gibi halkların edebiyatını nasıl etkiler?
 
Bütün dünya dijital gelişmelerden ve bunun başta yayıncılık, habercilik ve yazınsal paylaşım üzerindeki olumlu olumsuz etkilerine maruz kalıyor daha da kalacak. Her araç kendi yeni yöntemleriyle giriyor hayatımıza bazen ayak uydurmak orda kalsın takip etmek bile çok zor. Ne gerisinde kalmak gerekli ne de bütünüyle savrulmak gerekli diye düşünüyorum. Dijital dünyadaki değişimlere uygun araçlar geliştirilerek bunların doğru kullanılması olabilecek sorunları en aza indirecektir.
 
Kültür ve edebiyattan konuşurken güncele dair de bir soru sormak isterim. Son dönemde Kürt dili ve kültürüne dair saldırıları nasıl değerlendiriyorsun? Ne amaçlanıyor, buna karşı nasıl bir mücadele ve duruş ortaya konulabilir?
 
 
Türkçe yazan Kürt bir yazarım. Ne yazık ki anadilimde yazamıyorum. Ancak yazabilseydim bundan vazgeçmezdim. Kürtçe yazabilen yazarlar altın gibi parlıyorlar gözümde. Benim edebiyatım ontolojik olarak Kürt edebiyatına dahildir.  
 
Türkçe yazan Kürt bir yazarım.  Ne yazık ki anadilimde yazamıyorum. Ancak yazabilseydim bundan vaz geçmezdim. Kürtçe yazabilen yazarlar altın gibi parlıyorlar gözümde. Beni kendilerinden görmüyor olabilirler olsun. Benim edebiyatım ontolojik olarak Kürt edebiyatına dahildir. Öyle görüyorum. Bu söylem benim kişisel olarak kendimi rahatlattığım bir söylem olarak görülebilir. Olsun öyle görülsün. Keşke şahsen Kürtçe için, Kürt dli ve kültürünün korunması ve gelişmesi için yapabileceğim verebileceğim şeyler olsaydı. Her dönem iç ve dış politik durumlara sertleşme ve yumuşamalara göre egemenlerin Kürt diline yaklaşımı değişiyor saldırının dozu bakımından… Kürtçe’nin Kürt dili ve kültürünün yaşama çabası içinde bırakılması maalesef acıdır. Bana ifade olanağı verdiğiniz için teşekkür ederim.
 
DENİZ FARUK ZEREN KİMDİR
 
1977 yılında Siverek’te doğdu. Liseye kadar Siverek’te okudu. 1996 yılında Çukurova Üniversitesi’nde Radyoloji Bölümü’ne kayıt yaptırdı. Siyasi nedenlerden ötürü bir süre hapishanede kaldı. Yazarın, “Dört Mevsim İlkbahar” adlı şiir kitabı 1. Adnan Yücel Edebiyat ve Sanat Festivali’nde ödüle değer görüldü. Sanat ve Hayat, Güney Kültür Sanat Dergisi gibi çeşitli dergilerde, gazetelerde şiir ve öyküleri, çeşitli konularda yazıları yayınlandı. “Yasak Kitap” adlı öykü kitabı 2009 yılında ATİK YDG’nin Yılmaz Güney’e atfen düzenlediği Kültür Sanat Festivali’nde ödül aldı. Yine “Önemli Misafir” adlı öyküsü 2010 yılında YXK tarafından düzenlenen Hüseyin Çelebi Edebiyat Etkinliği’nde ödüllendirildi. Ayrıca çeşitli şiirleri Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi (YÇKM) tarafından düzenlenen 2. Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Festivali’nde ödüllendirildi. Zeren, İzmir’de yaşıyor ve sağlık emekçisi olarak çalışıyor.
 
MA / Dicle Müftüoğlu
 

Diğer başlıklar

14/08/2024
20:36 Minbic ve Efrîn-Şehba toplarla bombalandı
20:02 Şirnex’te doğa talanına karşı eylemsellik kararı: Herkes ses çıkarmalı
19:27 Erzirom’da 10 gözaltı
19:16 Dêrazor’da yaralılardan biri yaşamını yitirdi
18:45 Riha’dan Afganistanlı kadınlarla dayanışma
18:32 Türkiye-Irak ‘güvenlik mekanizması’ toplanıyor
18:27 TBB'den Meclis’e: AYM kararını uygulayın
18:01 Manisa ve Kütahya'da orman yangını
17:51 Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Daire Başkanlığı kurulacak
17:48 Gençlerden ücretsiz ve güvenli ulaşım talebi
17:18 Düğünde Kürtçe şarkıya ceza ve tahliye
16:56 Amed’deki gözaltıların süresi uzatıldı
15:53 Kütüphane giriş katında sağlık hizmeti!
15:36 Tapulu arazisini telle kapatan karakolu şikayet etti
15:20 6'sı çocuk 17 kişi katledildikleri yerde anıldı
14:56 Samandağ'da 'bıçak parası' Meclis gündeminde
14:45 Aktaş’a kitlesel uğurlama: Kürtlerin dervişiydi
14:19 4 cenaze hastanede bekletiliyor
14:15 İstanbul’da 'şiddet başvuru mekanizmalarına anadilde erişim' raporu
13:50 130 aydın: Yasayı geri çekin
13:45 TRT, RTÜK ve İletişim Başkanlığı'na 'çeteleşme' tepkisi
13:02 Giresun'a maden için kararı bakanlık verecek
12:41 TJA ve DEM Parti: Kadınların iradesi karşısında yenileceksiniz
12:32 İzmir'de çok sayıda gözaltı
12:15 Sınırda görevlendirilen korucu: Askerler operasyona gitmek istemiyor
11:58 Üsküdar'da kaza: 3 yaralı
11:56 Sudan barış görüşmeleri İsviçre’de başlıyor
11:13 Kerkük'ün yeni valisi görevine başladı
11:10 Gözaltı sırasında kalp krizi geçiren Mavi tutuklandı
10:53 Dîgor Katliamı: 31 yıl geçti, failler cezasız kaldı
10:38 Abdullah Öcalan ile görüşmek için bakanlığa başvurdu
10:27 Afrika'da maymun çiçeği alarmı
10:11 Dêrazor'da ABD üssüne roketli saldırı
09:32 Düğün baskınında yoldan geçene gözaltı: 'Kınayı Getir'i neden seslendirdin!
09:11 Hücrede tutulan oğlunun durumundan endişeli
09:11 Bayındır: Çöküşte olan Kürtlerin mücadelesi değil, AKP'nin politikalarıdır
09:07 İstifa eden Budak'ın ikiyüzlülüğü
09:06 Barış Anneleri: Tecrit ve savaş istikrar getirmez
09:04 Karadeniz yaylaları madenlere ihale edildi
09:03 Colemêrg'te 1 ayda 50 işyeri kapandı
09:02 SES'den anadilde sağlık seminerleri
09:01 40 yıl oldu: 'Bitireceğiz' diyenler gitti, '3-5 şaki' milyonları aştı
09:00 14 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
08:36 Meletî’de yolcu otobüsü devrildi: 3'ü ağır 14 yaralı
08:06 Aktaş'ın cenazesi Meletî'ye getirildi
13/08/2024
23:18 Altın Portakal'da jüri belirlendi
22:41 Savaş uçakları Kortek’i bombaladı
22:24 Şewarxe köyüne saldırı
22:11 Şirnex’te birçok alana giriş-çıkış yasağı!
22:02 Sewêreg'te düğünlere polis denetimi!
21:53 Cenazeleri 55 gün sonra defnedildi
21:12 Şişhane Nöbeti 2 ayı geride bıraktı: Her yeri direniş alanına çevireceğiz
20:35 Duhok'ta katledilen gazeteci Hüseyin anıldı
19:51 Binlerce aday ÖSYM sistemine giremiyor
19:41 Burdur'da çiftçilerden traktörlü eylem
18:30 2 cenaze ailelerine teslim edildi
18:06 Kadınlardan parti kapatma kararına tepki
17:50 Aşiretlerden birlik mesajı
17:32 Muson yağmurları felakete döndü
17:08 Amêdiyê’nin köyleri bombalandı
17:01 TÜRK-İŞ gelir vergisinin yüzde 15'e sabitlenmesini istedi
16:28 5 kişiyi yaralayan saldırgan tutuklandı
16:15 'Özel savaş' atölyesinde bir araya geldiler: Boyun eğmeyeceğiz
16:05 Aram Yayınevi’nden 16 yeni kitap
16:02 Patlamada yaralanan 3 kişinin tedavisi sürüyor
16:01 Kayalıklardan düşen çocuk yaşamını yitirdi
15:29 Kerkük Valisi Rêbwar mazbatasını aldı
14:43 Eskişehir'deki saldırıyla ilgili yayın yasağı kararı
13:08 TÜRK-İŞ'ten enflasyon açıklaması: Çözülmezse meydanlara sıçrar
12:46 Barış Grubu üyesi Aktaş Meletî'ye uğurlandı
11:58 Avukatlardan İmralı başvurusu
11:24 CHP'li belediyeden 'heykel' açıklaması
10:58 Sêwaz'da deprem
10:39 Nazi miğferli saldırgan 5 kişiyi yaraladı
10:27 CarrefourSA'da işçilerden dayanışma eylemi
10:22 TAJÊ: Kişisel Statü Yasası’nın değiştirilmesi kadın haklarına saldırıdır
10:19 Agirî’de ayçiçeği tarlaları büyülüyor
10:04 Polisin 'Tencere-tava saldırısı' iddiasıyla tutuklanan Şahin tahliye oldu
09:51 Birçok kentte ev baskını
09:49 Hava sıcaklıkları 1 ila 3 derece artacak
09:09 Ege'de hektarlarca orman yandı
09:08 Mars'ta sıvı su rezervuarı keşfedildi
09:07 HD İskender'de Kürtçeye engel: Müşteriler rahatsız oluyor!
09:07 Eskişehir 'Cengiz Holding' tehdidi altında
09:06 Gazeteci İbrahim: Türkiye ve KDP'nin Kerkük planı bozuldu
09:05 Xanika Jêrliler tepkili: Kışın su taşkınları yazın kötü koku
09:02 Pazarda poşetler dolmuyor
09:01 Tedavi edilmezse gözlerini kaybedebilir
09:00 13 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
12/08/2024
23:37 Gülistan Doku Futbol Turnuvası şölenle final yaptı
23:02 5 ülkeden 'ateşkes' çağrısı
22:39 'Özel savaşı' tartıştılar: Tek silah örgütlenmek
22:25 Barış Grubu üyesi Aktaş Meleti'de toprağa verilecek
22:15 Kayyıma karşı direniş sürüyor: Savaşa karşı ses yükseltelim
21:48 Elbistan’da dayanışma buluşması: Örgütlü toplumu kimse yenemez
20:37 Minbic kırsalına füze saldırısı
20:18 'Veri yok’ diyen Bakan’a TİHV’den raporlu yanıt
19:55 Kemal Kurkut’un adı Rezan'da yaşayacak
18:45 Özerk Yönetim’den Dêrazor’a destek ziyareti
18:34 Kerkük’te yerel idareler yeniden oluşturuluyor
17:57 Manisa ve Aydın'da orman yangını
17:50 DBB Kürtçe terimler için ortak terminoloji çalışması kararı
17:41 Servislerin kaldırılması protesto edildi
17:24 Barış Grubu üyesi Aktaş yaşamını yitirdi
17:09 DBP’den KDP’ye: Tehlikeli oyunları derhal durdurun
16:52 9 kişinin öldüğü kazanın ön raporu: Şoför kurallara riayet etmedi
16:50 Amedspor taraftarları serbest bırakıldı
16:37 'Özgürlüğe ses ver' eylemi: Tecride son verin
16:27 ABD, Doğu Akdeniz’deki askeri varlığını artırma kararı aldı
15:29 Silopiya’da patlama: 1 kişi yaşamını yitirdi
15:26 Derâzor'da saldırılarda 16 sivil yaralandı
15:07 Meclis Can Atalay için toplanıyor
15:07 Sultangazi’de pazarcılar eylemde
14:54 Ankara Kadın Platformu: Haklarımız için mücadeleye devam edeceğiz
14:15 DEM Partili Sakık: İhanetçi olarak anılacaksın
13:56 İşten çıkarılan işçiler eyleme başladı
13:26 TİP'te toplu istifa
12:50 TJA'dan KDP'ye: Êzidîlere karşı kirli oyundan vazgeçin
12:42 Bakan Tunç’tan hasta tutsak yanıtı: Bakanlıkta veri yok!
12:29 İran 2 kadın gazeteciye 6'şar yıl hapis cezası verdi
12:21 İran bir kolberi daha katletti
12:21 Irkçı saldırıya uğrayan Ermeni Kaprielyan için dayanışma
11:44 Düğün baskınında gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
11:11 İşten atılmalar sonrası CarrefourSA işçileri eylem başlattı
10:28 İşsizlik sayısı 3 milyon 305 bine ulaştı
10:11 Nijer'de aşırı yağış nedeniyle ölenlerin sayısı 94'e yükseldi
10:05 Derâzor Halk Meclisi üyesi: QSD ile omuz omuza savaşıyoruz
09:27 Xwebûn gazetesi '24 saat dediler 40 yıl oldu' manşetiyle çıktı
09:06 Kavun-karpuz üreticisi: Böyle giderse çiftçiliği bırakacağız
09:05 TİHEK'ten Süleyman Soylu başvurusuna ret
09:03 Avukatlardan Hasandin'e göz diken şirkete: Hayal kurmayın
09:02 Yeni müdürün icraatları: Kürtçe yok, sarılmak yasak!
09:00 Üst aramasına karşı çıkan avukat müvekkiliyle görüştürülmedi
09:00 12 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
08:39 Karadeniz ve Serhat için sağanak uyarısı
11/08/2024
23:59 'Kurdistan'da sis ve gece' belgeseli gösterimi yapıldı
23:06 Atina’da orman yangını
22:47 Dep Doğa ve Kütür Festivali konserle sona erdi
22:33 Pîremegrûn Dağı'nda yangın
22:24 'Ezidîlere yönelik tehdit ve hakaretler engellenmeli'
21:38 Amedspor deplasmandan 1 puanla döndü
21:32 Göle giren çocuk yaşamını yitirdi
21:12 Tevgera Azadi: Kerküklülerin iradesi zafere ulaştı
20:50 Ordu'da sağanak sonrası su baskını
19:54 Dêrazorlu yaralılar ziyaret edildi
19:35 Tuzla’da kanal çalışmasında göçük: 2 ölü
19:19 Maç öncesi forma gözaltısı
19:11 ‘Kültüre ve dile sahip çıkmalıyız’
19:01 Bakırhan: Eğer barış yoksa ne ekmek ne adalet olur
18:31 DTK’den KDP’ye: Êzidîleri çıkarlarınızın kurbanı yapmanıza izin vermeyeceğiz